Yeşil Kahve Nedir ? Yeşil Kahvenin Faydaları Nelerdir ?
Yeşil Kahveyi diğer kahvelerden ayıran özellik kahvenin kavrulmamış olmasıdır. Kahve çekirdeği kavrulmadığı için yararlı özelliklerini kaybetmemiştir.
Kahve kavrulduğunda aromalı bir renk ve koku alır fakat kavrulurken içerisinde bir antioksidan olan ‘Klorojenik Asiti’ de ortadan kalkmış olur.Bu özelliği yeşil kahveyi diğer kahvelerden ayıran özelliğidir.
Kararında tüketildiğinde insan sağlığına bir çok şekilde faydası vardır ve diğer kahveler gibi işlem görmediği için klorojenik asit yönünden de zengindir. Kavrulmadığı için asit oranı da düşüktür.Çekirdek tadı normal kahveden farklı değildir ve hazırlanışı normal türk kahvesi gibi olabilir.
Yeşil Kahvenin Faydaları- Kahvemiz içeriğindeki kafein ve klorojenik asidin etkisiyle yağ yakımını oldukça hızlandırır. Yeşil kahve içtiğimizde fazla miktarda su içmeliyiz. Su ile birlikte yağ yakımını hızlandırır.
- Zayıflamamıza yardımcı olur.
- Bazal metabolizmayı hızlandırır.
- Antioksidan özelliğine sahitir. Serbest radikallerin zararlı etkilerini önler.
- Bağışıklığı düzenler.
- Hipertansiyon üzerinde iyileştirici bir etkiye sahiptir.
Yeşil Kahvenin ZararlarıFaydalarının yanı sıra fazla tüketilmesi halinde; uykusuzluk, sinirlilik, huzursuzluk, bulantı, kusma, kalp ritminde artış, baş ağrısı ve kaygı gibi zararlı durumlar oluşabilir. Çok fazla içildiğinde fazla miktarda su içmeliyiz. Günlük 3 Litre civarı .
Peki Yeşil Kahve Nasıl Yapılır ?Aslında yeşil kahvenin yapılması normal bildiğimiz Türk kahvesi gibi yapılmaktadır.Yapılışı;
- Herşeyden önce Yeşil kahvemiz öğütülmüş şekilde olmalıdır.
- Cezvemize Yeşil Kahvemizi koyuyoruz.
- Türk Kahvesi pişirir gibi pişirmemiz gerekiyor.
- Sabah akşam günde 2 defa içebiliriz.
Kahve kavrulduğunda aromalı bir renk ve koku alır fakat kavrulurken içerisinde bir antioksidan olan ‘Klorojenik Asiti’ de ortadan kalkmış olur.Bu özelliği yeşil kahveyi diğer kahvelerden ayıran özelliğidir.
Kararında tüketildiğinde insan sağlığına bir çok şekilde faydası vardır ve diğer kahveler gibi işlem görmediği için klorojenik asit yönünden de zengindir. Kavrulmadığı için asit oranı da düşüktür.Çekirdek tadı normal kahveden farklı değildir ve hazırlanışı normal türk kahvesi gibi olabilir.
Yeşil Kahvenin Faydaları- Kahvemiz içeriğindeki kafein ve klorojenik asidin etkisiyle yağ yakımını oldukça hızlandırır. Yeşil kahve içtiğimizde fazla miktarda su içmeliyiz. Su ile birlikte yağ yakımını hızlandırır.
- Zayıflamamıza yardımcı olur.
- Bazal metabolizmayı hızlandırır.
- Antioksidan özelliğine sahitir. Serbest radikallerin zararlı etkilerini önler.
- Bağışıklığı düzenler.
- Hipertansiyon üzerinde iyileştirici bir etkiye sahiptir.
Yeşil Kahvenin ZararlarıFaydalarının yanı sıra fazla tüketilmesi halinde; uykusuzluk, sinirlilik, huzursuzluk, bulantı, kusma, kalp ritminde artış, baş ağrısı ve kaygı gibi zararlı durumlar oluşabilir. Çok fazla içildiğinde fazla miktarda su içmeliyiz. Günlük 3 Litre civarı .
Peki Yeşil Kahve Nasıl Yapılır ?Aslında yeşil kahvenin yapılması normal bildiğimiz Türk kahvesi gibi yapılmaktadır.Yapılışı;
- Herşeyden önce Yeşil kahvemiz öğütülmüş şekilde olmalıdır.
- Cezvemize Yeşil Kahvemizi koyuyoruz.
- Türk Kahvesi pişirir gibi pişirmemiz gerekiyor.
- Sabah akşam günde 2 defa içebiliriz.
Doğanın Dengesini Bozan 10 Etmen
“Doğa bir ayna gibidir, ona gülerseniz o size güler, ona kızarsanız o da size kızar.” (1) Bütün ihtiyaçlarını doğadan sağlayan insanoğlu, zaman içerisinde sözde sayılarının artması sonucu daha fazla ürün yetiştirmek amacıyla suni ve sentetik olanları kullanmaya başlamıştır. Hâlbuki Dünya 15 milyar insana yetecek ürünü ve nimeti verecek kapasitededir. Ama insanoğlu yaptığı her şeyde olduğu gibi bu işte de bir bahane bulmuş ve demiştir ki; artan nüfusa yetecek ürünü karşılamak amacıyla… Daha önceleri doğal gübre kullanan insanlar, daha sonraları suni gübreler kullanmışlardır. Daha önceleri at ve eşekle seyahat eden insanlar, daha sonraları içten yanmalı motorların kullanıldığı vasıtalar ile yolculuk etmişlerdir. İnsanoğlunun bu hızlı bir şekilde suni olana odaklanması sonucu doğal olan Dünya gezegeninin var olan dinamikleri zarar görmeye başlamış ve görmeye de devam etmektedir. Peki, doğanın dengesini en çok neler bozar? İşte sizlere bunlardan 10 tanesini söylemeyi kendim de borç olarak gördüm…
Doğanın dengesini bozan etkenlerin başında suni gübreler yer almaktadır. Bu suni gübreler hem bitkilerin yapısını etkilemekte, hem de bu bitkileri kullanan canlıların yapısını bozmaktadır. Tabi en çokta bu bitkileri bolca tüketen insanların yapısını etkilemektedir.
Doğal dengeyi bozan diğer bir faktör ise yapılan zirai ilaçlamadır. Bu ilaçlama sonucu toprakta zararlı kimyasallar birikmekte ve bu da diğer canlılara zarar vermektedir. Öyle ki bu ilaçlar sular aracılığı ile Dünya’nın her yerine yayılmış ve zirai ilaçlamanın olmadığı kutuplarda yaşayan canlıların bile bünyelerinde yer almıştır. Bu durum bize olayın ne kadar vahim olduğunu göstermeye yetmektedir.
Doğayı olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden birisi ise parfümeri sanayinde kullanılan kloro- floro- karbon gazıdır. İnsanlar parfüm sıktıkça bu gaz etrafa yayılmakta ve bu gazlar ise üç moleküllü oksijenden oluşmuş olan ozon tabakasını indirgeyerek iki moleküllü oksijen atomu haline getirmektedir. Ozon tabakasının incelmesi sonucu Güneş’ten gelen zararlı ışınlardan korunma gerçekleşmemektedir. Aynı zamanda bu durum havaların sıcak olmasına ve dolaylı olarak kutuplardaki buzulların erimesine zemin hazırlamaktadır.
Havaların ısınması olayı demişken bu durumun devamı mahiyetindeki önemli bir faktör ise yakılan fosil yakıtlardan çıkan gazlardır. Bu yakıtlardan çıkan karbondioksiti belki doğa temizleyebilir, ancak bu yakıtların yakılması sonucu çıkan karbonmonoksiti doğa temizleyememektedir. Bu gazın atmosferde birikmesi sonucu ise sera etkisi oluşmakta ve buda havaların ısınmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda bu gazlar yağan yağmurlarında asidik karakterde olmasına neden olmakta, bu ise canlıları olumsuz bir şekilde etkilemektedir.
İçten yanmalı motorlar ile çalışan vasıtalarda doğayı olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Bu motorlardan çıkan zararlı gazlar hem sera etkisine neden olmakta, hem de asidik karakterde yağmurların oluşmasına neden olmaktadır.
Fabrika bacalarında filtre kullanılmaması da doğal dengeyi olumsuz etkilemektedir. Bu bacalardan çıkan zehirli gazlar doğaya zarar vermektedir.
Ağaçların bilinçsizce kesilmesi doğanın dengesini bozan en önemli etkendir. Hem zararlı gazların temizlenmesi sekteye uğramakta, hem de hayvanların yaşam alanları kısıtlanmaktadır.
Bazı fabrikaların atıklarını denizlere akıtması da doğal dengeyi bozan önemli bir etmendir.Denizlerde bulunan canlılar zarar görmekte, bu ise hem doğrudan hem de dolaylı olarak diğer canlıları etkilemektedir.
Doğadaki parçalanması yüzlerce yıl süren plastiklerin ve buna benzer maddelerin kullanılması da doğayı olumsuz etkilemektedir.
Elektromanyetik dalgaların (radyo ve televizyon dalgaları) kullanılması da doğal dengeyi önemli ölçüde bozmaktadır. Bu dalgalara canlıların maruz kalması onlara zarar vermektedir.